Tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgını, kanser hastalarını bir açmazda bıraktı. Kanser hastaları, bir yandan tedavileri için hastaneye gitmek istiyorlar diğer yandan ise yakalanmaları durumunda COVID-19 hastalığının kendilerinde daha ağır etkilere yol açacağını biliyorlar. Kanser hastalarının bu zorlu süreci nasıl daha iyi geçirebileceklerine dair önerilerde bulunarak, başkanlığını yaptığı Türk Tıbbi Onkoloji Derneği’nin (TTOD) çalışmaları hakkında bilgiler veren Prof.Dr. Serdar Turhal, oluşturdukları Pandemi Danışma Kurulu ile hastaların tedavilerine devam etmeleri için onlara yol gösterdiklerini belirtti. Kurulun, pandemi dönemi boyunca birçok kez bir araya gelerek güncel durum üzerinden önerilerini geliştirdiklerini ifade eden Prof.Dr. Turhal, rutin kontrollerini yapan hastaların eğer acil bir ihtiyaçları yoksa takiplerini erteleyebileceklerini söyledi.
Pandemi döneminde kanser tedavi protokollerinde ve diğer uygulamalarda da değişiklikler olduğunu ifade eden Prof.Dr. Turhal, “TTOD olarak, kan ser tedavi protokollerini mümkün mertebe hastaların hastaneye en az sıklıkta gitmelerini gerektirecek tedavi şekilleriyle değiştirmeye çalıştık. Bu noktadaki değişikliğin, hastanın herhangi bir risk almasının söz konusu olmayacağı türde olmasına da özen gösterdik. Bunun dışında hastaların rutin takibi ve kontrollerini öteledik. Tet kikler için ise hastanın COVID-19 riskini en aza indirecek takip ve değerlendirme yöntemlerini seçtik” dedi.
Prof.Dr. Serdar Turhal, standart önlemleri aldıktan ve COVID-19 hastalığına ait semptomlar olmadıktan sonra hastaların doktorlarının tavsiyelerine uymalarının ve tedavilerine devam etmelerinin uygun olacağını ve COVID- 19 pandemisinde bir alevlenme olur ise o zaman daha büyük kısıtlamalara gitmek zorunda kalınabileceğini söyledi.
Metastatik meme kanseri dahil diğer hastalıklarla mücadele eden ve özellikle hastaneye gitme ihtiyacı olan hastaların, pandemi sürecindeki kısıtlamalar nedeniyle tedavilerinin sıkıntıya gireceğine dair kaygılarının oluştuğunu belirten Prof.Dr. Turhal, “Bu kaygı ile mücadele etme anlamında psikolojik desteğin çok faydası olacaktır. Genel olarak kanser hastalarının her zaman için psikolojik destek almasında fayda görecekleri kanaatindeyim. Ancak bununla ilgili yardım almada sorun yaşayabilecek kişilerin, telefonlarına yükleyebilecekleri meditasyon uygulamalarını kullanmalarının da faydalı olabileceğini düşünüyorum” dedi.
Onkoloji kliniklerinin bu süreçten nasıl etkilendiği ve yeni yöntemlerin günlük pratiğe nasıl yansıdığını aktaran Prof.Dr. Serdar Turhal, “Devletin hizmet verdiği onkoloji kliniklerinde, hastaların endişeleri nedeniyle hasta sayılarında bir miktar azalma olmasını bekliyorduk ancak bu dönemde herhangi bir azalma olmadığını söyleyebilirim. Özel hastaneler tarafında ise devlet hastanelerindeki yoğunluktan dolayı hizmet almaktan endişe eden hastaların, kemoterapi tedavilerinin özel hastaneye alınmasını istediklerini, bu nedenle özel hastanelerde daha yoğun bir talep olduğunu biliyoruz. Özellikle “teletıp” gibi yeni yöntemler, ilgili altyapıları olan hastanelerin günlük pratiğine yansıdı. Bu gibi tedaviler ile ilgili girişimlerin artarak devam edeceği aşikar” açıklamalarında bulundu.