GSK ve VIR Biotechnology, riski yüksek olan hastalarda COVID-19 nedeniyle hastaneye yatışı önlemek amacıyla çalışmaları başlatılan antikor tedavisinde Faz 3 çalışmasına geçtiklerini duyurdu. Bağımsız Veri İzleme Komi tesi tarafından 30 Eylül 2020'de yapılan denemenin ilk aşamasından elde edilen güvenlilik verilerinin olumlu değerlendirilmesinin ardından, çalışmanın Kuzey Amerika, Güney Amerika ve Avrupa’daki ek tesislerde genişletileceği açıklandı.
Klinik araştırmanın Faz 3 kısmı, dünya genelindeki hastane yatışı olmamış yaklaşık 1.300 katılımcıda (tedavi alan kolda 670 hasta ve plasebo kolunda yaklaşık 670 hasta) tek doz monoklonol antikor VIR-7831 veya plasebo uygulamasının güvenliliğini ve etkinliğini değerlendirecek.
VIR-7831 antikoru, virüsü nötralize etme, enfekte olmuş hücreleri öldürme, dirence karşı güçlü bir bariyer oluşturma ve asıl enfeksiyon bölgesi olan akciğerlerde yoğunlaşabilmesi sebebiyle seçilmiş, insan vücudunda görülen şiddetli akut solunum sendromu koronavirüs-2 (SARS-CoV-2) ile mücadele edebilen bir monoklonal antikor olma özellikleri ile seçilmiştir. Faz 3 klinik çalışmalarda ilk sonuçların bu yıl bitmeden önce alınması hedeflenen ürünün, güvenlilik ve etkinlik verilerinin olumlu değerlendirilmesi halinde, 2021’in ilk çeyreğinde antikor tedavisine erişmek mümkün olabilecek. GSK’nın Ar-Ge Başkanı ve Bilimsel Sorumlusu Dr. Hal Barron yaptığı açıklamada: “VIR iş birliği ile hayata geçirdiğimiz VIR-7831 antikor tedavisinin 6 ay içinde Faz 3’e geçmesi oldukça memnuniyet verici bir gelişme. Bu tedavinin küresel çapta yaşadığımız salgına karşı mücadelede ciddi bir potansiyele sahip olduğuna inanıyoruz” dedi.
VIR CEO’su Ph.D. George Scangos ise; “Bu ölümcül virüsün en kötü sonuçlarını önlemek umuduyla kaynaklarımızı seferber ettiğimiz çalışmada önemli bir dönüm noktasına geldik. VIR-7831, hastaneye yatışı ve virüse bağlı ölümleri önlemeyi sağlayabilecek özelliklere sahip bir antikor. Bu tedavinin gelişimini hızlandırmak için GSK ile yürüttüğümüz iş birliğinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi.